Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ES TV’de yayınlanan ‘Soruyoruz’ programında Gazeteciler Tarkan Demir, Arif Anbar ve Hakkı Sağlam’ın konuğu oldu. Gündeme dair soruları yanıtlayan Başkan Kurt, CHP Kurultayı’ndan, Karapınar 2. Etap projesine kadar birçok konuda önemli açıklamaklarda bulundu.
Hukukçu kimliğinin belediyeyi yönetirken kendisine büyük avantaj sağladığını belirten Başkan Kurt, “Çünkü olayları yorumlarken bir idari mahkemesi hakiminin ne düşüneceğini kestirebiliyorum. Normal bir hukuki işlemde muhatabımızın ne düşüneceğini kestirebiliyorum. Bu nedenle de bu işin sonunda nasıl bir sonuca ulaşabileceğimizi biliyorum ve bu nedenle rahat hareket edebiliyorum. Belediyemize bir zarar gelmez ya da zarar gelir diye değerlendirme yapabiliyorum. Böyle olunca Odunpazarı Belediyemize pek çok şey kazandırdık şimdiye kadar çekinmeden, korkmadan hukuki haklarımızı aradık. Bir kurumun haklarını yargıda araması kadar normal bir şey yoktur. Bir hak olduğunu iddia ederseniz bunun çözüm yeri yargıdır. Biz bu hakkı sonuna kadar kullandık ve çok kazanım elde ettik” dedi. Yargıya taşıdıkları konularda kararların Odunpazarı Belediyesi lehine çıktığını vurgulayan Kurt, “Bana hiç kimse bana neden dava açtın diye küsemez. Biz de vatandaşa küsemeyiz. Herkes hakkını yargıda arayacak” ifadelerini kullandı.
KARAPINAR’DA VATANDAŞLA UZLAŞTIK
Başkan Kurt, yarım kalan işlerin başında kentsel dönüşüm ve afet riskli alanlarla ilgili projelerin geldiğini söyledi. Karapınar 2. Etapla ilgili çok önemli açıklamalarda bulunan Kurt, “Bize bunu yaptırmamak için her türlü direnişi sergilediler. Ama şu anda Karapınar 2. Etapta TOKİ bence geri adım attı. Biz orayı yapacağız. Bazı anlaşmaları yaptık. Vatandaşla uzlaştık. Binlik ve 5 binlik planları yaptık. TOKİ buna dava açmadı kamuoyu baskısı nedeniyle. Ardından kesinleşti. Şimdi ona uygun olarak 18. madde uygulaması yaptık. Erenköy ve Huzur kesinleşti. Alanönü ve Karapınar bölgesi bu kasım ayının ortalarına doğru kesinleşecek. Ona da itiraz yok. Dolayısıyla kasım ortasından itibaren orada inşaat yapabilecek hale geleceğiz. Orası 52 hektar. Odunpazarı Belediyesi olarak TOKİ gibi oraya 5 bin konuta birden başlama gücümüz yok. Biz kendi gücümüz kadar bir başlangıç yapacağız. Örnek bir proje yapacağız. Hem vatandaşa hem müteahhitlere sunacağız. Vatandaş müteahitle anlaşacak ada ada. İster bizimle anlaşır ister kendi bildiği bir müteahitle anlaşır. Orada kesinleşmiş olan planlara göre inşaat yapılacak. 5 - 6 kat olacak. Teknolojinin ve bilimin gerektirdiği neyse yapıyoruz. İlk defa açıklıyorum. Açıklanacak hale geldi. Bir TOKİ’nin sattığı bir araziyi aldık. TOKİ artık arsa satıyor o bölgede. Biz ihalesine girdik ve satın aldık. Etrafında da bazı arsaları satın aldık. Kat karşılığı anlaşma yaptık. Dolayısıyla orada 40 dairelik bir inşaatın yapılacak ortamı doğdu. Her yönüyle ortak olsun istiyoruz. Arkadaşlarımız şu anda mimari ve diğer projeleri bitirdiler. Statik çalışması yapıyorlar. Kadastro’dan gelip 18. madde beklentimiz kasım ortası gibi eş zamanlı bitiş söz konusu olur. Kazmayı kasım veya aralıkta vurmuş oluruz” dedi.
YA YAPIN YA BİZE VERİN
Afet riskli alan için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kendilerine yetki vermediğini ve bu yüzden projenin yarım kaldığını söyleyen Başkan Kurt, “Bizim her şeyimiz hazırdı. Aradan geçen sürede yönetmelikler değişti. Yeni bir plan yapılması gerekir. Yetkiyi istiyoruz hala. Özhaseki sayın bakan sıcak bakmıştı eski dönemde bakanken. Sanayiyi yapmazsak Eskişehir’i geliştiremeyiz. 66 hektarlık bir alan. Sanıyorum afet riskli alanlarla ilgili müdürlük kurmak üzereler. Devletinde böyle çalışması var. İnşallah devlet yapar. Biz ısrarla söyledik. Ya yapın ya bize verin” ifadelerini kullandı.
İL BAŞKANI BENİM AMİRİMDİR
CHP’deki değişim tartışmaları konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile aralarının kötü olup olmadığı sorusuna yanıt veren Kurt, “Saygı çerçevesinde, parti hukuku içerisinde, büyüklük düşüncesiyle Yılmaz Hoca’ya öyle bir şey söylemem doğru olmaz. Aramızın iyi olup olmadığına o karar versin. Benim büyüğümdür. Partideki yüzde 90 her şeyi aynı düşünüyorum. Örneğin Eskişehir’de yapay bir ayrılık yaratıldı 2020 seçimlerinden sonra. Kongrede 2 adaydan biri kazandı. Ne olurdu kazananın önünde ‘hayırlı olsun’ deseydik? Hiçbir sorun olmazdı. Ama ne oldu, 3 yıl il başkanı randevu alamadı. Odunpazarı il başkanı dendi. Huzursuzluk büyüdü. 24 Eylül’de il kongresi oldu. Bizim desteklediğimiz aday kaybetti. İlk tebrik eden bendim. İşin doğrusu budur. Ben particiyim. Sayın il başkanı Talat Bey asla benim düşmanım olamaz. Bizim siyaseten amirimiz odur. O ne derse onu yapmak zorundayız. Ben sokakta politika yapıyorum. Ben sokağın sesini genel merkeze anlatmazsam o zaman partiye ihanet etmiş olurum” açıklamasını yaptı.
SORUNLAR ÇÖZÜLMÜYORSA BAŞARILI DEĞİLSİN
Türkiye’nin ekonomik ve hukuki sorunlarının devam ettiği bir ortamda yüzde 49 oyla başarılı olunduğunun söylenemeyeceğini belirten Başkan Kurt, “Yüzde 49 aldınız ama asgari ücretle geçinmek mümkün değil. Gazeteciler hala hapishanede. Avrupa birliği bizi aforoz etmek üzere. Avrupa konseyi bizi dışlamak üzere. Kendi konforumuz bozulmasın, yeniden belediye başkanı olayım. Ben yeniden belediye başkanı olduğum zaman işsizlik sorunu çözülecek mi? Çözülmeyecekse benim başkan olmamın faydası yok. Bizim arkadaşlarımızdan biri milletvekili olduğu zaman, kişisel olarak çok başarılıdır. Ama Türkiye’deki sorunlar çözülemediyse sen başarılı değilsin. AKP yüzde 49’dan 35’e düşmüş. CHP’nin oyu bir puan artmamış. İYİ Parti’nin oyu bir puan artmamış. O zaman muhalefet oturup kendini yorumlayacak. 4-5 tane partide bizim listelerimizde olmasına rağmen. Ben bunları saklarsam o zaman partime ihanet etmiş olurum” dedi.
VEKİLLİĞİ BIRAKIP GELDİM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir sorunu olmadığını belirten Kurt, “Saygıda kusur etmeyiz. Hakaret etmeyiz. Ama bunları da söylememiz lazım. Ben makam mevki umurumda değil. Ben solculuk yapıyorum ben halk için adım atmak istiyorum. Ben illa bir şey olmak istesem milletvekilliğini bırakıp gelmezdim. Bıraktım geldim. Her şeyi yine bırakırım. Biz Türkiye’yi ancak böyle kurtarırız. Dünyanın her tarafında aynıdır. Eskişehir’de 900 bin nüfus var. 90 bin kişi için dünya güllük gülistanlık hayat çok güzel. Ama geri kalan yüzde 80in 20-30u bir şekilde geçinir. Ama şu anda yüzde 52 bir yoksulluk var. Burada bizim ne konforumuz olabilir kişisel olarak. Ben hangi koltukta otursam bu çözülecek. Çözülmüyorsa ben oturmam o koltukta. Kim kendi konforuna bakarsa baksın. 2 kere belediye başkanı olmuşum 3.kez olduğumda neyim artacak. Kişisel beklentim olsa ben başka işler yaparım. Ben avukatken yoksulun avukatlığını yaptım zenginin değil. Biz solcu olarak görevimiz yoksula karşı, ezilene karşı. Biz bunları unutursak hangi koltuk beni tatmin eder?” açıklamasını yaptı.
BEN HERKESİ SEVERİM
Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç’ın defalarca seçim kazandığının altını çizen Kurt, “Bazı insanlar söylenenden müstesna olabilir ama genel bir bakış yaptığınız zaman, parti içindeki olayları sanki bir kavgaymış gibi sunmaya çalışmamız kadar zarar veren bir şey yoktur. Ben herkesi severim, herkesle ilişki kurarım. Herkesle de politika yaparım. Bize niye falanca parti gelip bizden aday olun demeye cesaret edemiyor. Ben CHP’li belediye başkanıyım” ifadelerini kullandı.
Kaynak: ESTV Haber Merkezi